Yusuf Küçük

Yusuf Küçük


ZEYTİNYAĞI SAĞLIKTIR

06 Ekim 2020 - 12:55

Kısaca kendimi tanıtayım: Latmos’un kuzey yamaçlarında bulunan
CinCin’de dünyaya geldim.
Zeytinliklerin ortasında bulunan bu Köy, Kanuni’nin Rodos seferi
sırasında yaptırdığı kaleyle tanınır.
Aydın Lisesini bitirdikten sonra Almanyada Stuttgart Üniversitesinin
Kimya mühendisliğinde masterimi yaparak bir süre çeşitli şirketlerde
mesleğimi icra ettim
Heredot’un “Gök Kubbenin altındaki en güzel Yeryüzü” dediği
coğrafyaya geri döndüm.

Bu güzel yerler tanıtılmalı düşüncesinden yola çıkarak ülkesel
Kokartımı aldım ve 2007 de başladığım Zeytinyağı yolculuğuna
aldığım eğitimlerle , Aydın Tic. Borsası Tadım Paneli Başkanlığına
taşıdım. IOC, Bakanlık ve Türkak’tan akredite olan Panelimizle
sürekli eğitimler veriyor ve Zeytinyağımızın hak ettiği yere taşınması
için çalışıyoruz..
Zeytinyağlarımız, doğru işlendiğinde , madalya alamayacağı bir
yarışma yok.
Zaten bunu son yıllardada ispatladık.
Nasıl mı elde etmeliyiz:

Erken hasat, çünkü hem sağlığa yararlı bileşenler en yüksek seviyede,
hemde ağaçın kendini bir sonraki yıla daha iyi hazırlaması için zamanı
oluyor. Korkmayın, zaten zeytinin yağlanması ortalama kasım
sonunda tamamlanıyor.

Hasat ederken dip zeytinlerini (kendiliğinden hastalık veya rüzgardan)
yere düşen) mutlaka ağaçtan topladığınız sağlıklı zeytinlerden ayrı
presletmelisiniz ve toplanan zeytinler çok kısa bir zaman içinde
preslenmeliki yağınız kusurlu olmasın. Zeytin toplandıktan sonra
kesinlikle bekletilerek yağlanmaz!

En doğru üretim modern sistemlerde,mümkün olduğunca havayla
teması kesilmiş ve hiç dışarıdan su ilave etmeden yapılandır, çünkü
yağın içinde bulunan Phenoller, suda çözülebilir maddeler
olduğundan, yok etmiş olursunuz.

Sıkım prosesinin tüm safhalarında (Zeytin-Hamur-Yağ) ısının 27’C yi
geçmemesi gerekirki biz buna “soğuk sıkım” diyoruz. Böylece sağlıklı
maddeler yağımızın içinde kalıyor.

Biz yağın kalitesini, duyusal analizle belirliyoruz. Natürel sızma
zeytin yağımızda aradığımız 3 pozitif özellik: 1-meyvemsilik
(meyvenin kendi kokusu, taze kokması, çimen kokusu, badem,
enginar, domates ve çeşitli çiçeklerin kokusu) 2-acılık (kinin acılığı)
3-yakıcılık
Bir yağımızda kusur varsa, natürel birinci sınıfına girer.
Kusurlardan en önemlileri: Ransid : yağımızın yağlı boya gibi
kokması, oksidlenmesindendir. Bu yağlardan uzak durmalıyız çünkü
sağlığımıza zararlıdır. Restoranlarımızda artık masalara gerçek / taze
zeytinyağı koymalılar ve bizde bunda israrcı olmalıyız…
Kızışma kusuru: zeytinlerimizi uzun süre çuvalda bekletmekten
oluşur. Küfte yine zeytinlerimizin uzun süre ıslak ortamda
beklemesinen oluşan kusurdur. Posa kusuru:. Zeytinyağımız filtre
edilmemişse, 6ay/ bir yıl içinde dibine çöken meyve parçacıkları
fermentasyona devam edeceğinden kusur oluşturur.
Zeytinyağının rengine bakarak yeşil yağlar daha kaliteli gibi bir
yargılama yapılamaz, çünkü renk zeytinin yetiştiği toprağın özelliğine
hasat zamanına , bulunduğu rakıma bağlıdır.

Yağımız buzdolabına koydum dondu, bu nedenle saf zeytinyağıdır
demek hatalıdır. Unutmayalım her şey donar  Bu fabrika koşullarına
zeytin çeşidine yetiştiği yerin koşullarına bağlıdır. Ve zeytinyağın
donup tekrar çözülmesi kaliteyi etkilemez.
Zeytinyağının saklama koşulları şöyle sıralayabiliriz
Isı-Işık-Hava-Su ve Plastik zeytinyağının düşmanlarıdır, Yani
yağımızı 14-18 derecede, karanlık bir ortamda ve koyu renk cam
şişelerde su/nemden uzak, ağzı iyi kapatılmış bir şekilde, çünkü çevre
kokusunu hemen alır ve kesinlikle plastikte tutmamalıyız, çünkü yağ
asitleri plastiği çözer.

Zeytin yağını sadece pişirme yağı olarak görmekten çıkıp, tıbbi
aromatik yağ olarak görmeliyiz

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum