Dr. Bilgin Sılan

Dr. Bilgin Sılan


Tıpta yeni tedavi yöntemi "anti-aging"

27 Eylül 2020 - 21:18

Birçok Avrupa ülkesinde ve Amerika’da yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan hastalık oranlarındaki artış ve dolayısıyla sağlık harcamalarındaki yükselme; yaşlanmayı yavaşlatabilir miyiz? Sorusunu gündeme getirmiştir. Yapılan birçok araştırma sonucunda anti-aging tedavi yöntemi ortaya çıkmasına neden oldu. Dünyanın her yanında olduğu gibi Türkiye'de de gençliği korumak ve yaşlanmayı yavaşlatmak için Anti-Aging tedavi yapılmaya ve Anti-Aging merkezler kurulmaya başlandı.
Peki! Nedir bu anti-aging tedavi? Anti-aging tedavi birey ve uzman doktorlardan oluşan bir ekip ile ilişkisinin sürekliliği üzerine kurulmuş bir sistemdir. Öncelikle bireyin sağlık durumu vücutta hangi hastalıkların bulunduğu ve geçen yılların vücutta ne gibi hasarlar yaptığının ortaya konması gereklidir. Daha sonra mevcut durum içerisinde neler yapılabileceği planlanır. Öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri öğretilerek ve sağlıklı kilo kontrolü koşulları belirlenerek uygulatılır. Yapılan incelemelerden sonra ve bireyin bu yaşam tarzı değişikliğindeki uyumuna göre gerekirse vitamin, mineral, antioksidanlar, hormonlar (sadece özel hallerde ve uzman hekim kontrolünde) ve eksilen maddelerin takviyesi yapılır. Bu şekilde gençliği korunan vücudun biyolojik ve fizyolojik yaşa uymayacak şekilde yıpranmış bölgelerine de ameliyatsız estetik metodlar uygulanabilir.
Anti-Aging tedavi bir seferlik bir tedavi değildir. Verilen öneriler ve uygulanan tedavilerin gelişimi belirli aralıklarla kontrol edilmeli ve devam şekli alınan sonuçlara ve gelişen şartlara göre yeniden düzenlenmelidir.
Sağlıklı ve uzun yaşamın ön şartı kilolu olmamaktır. Ne yazık ki çoğu kişi fazla kiloları estetik sorun olarak algılıyor. Oysa bu, buzdağın görünen bir kısmı sadece... Fazla kilolu kişiler üzerinde yapılan araştırmalarda vücudumuzdaki artmış yağ kitlesi ile beraber birçok hastalığında görülme riskinin yükseldiği tespit edilmiştir. Fazla kilolu olup olmadığımızı anlamak için kilomuzu ölçmek yeterli değildir. Bununla birlikte 'BMI' denen Vücut kitle endeksimizi de bilmeliyiz. Peki, Vücut kitle endeksi nasıl hesaplanıyor? Kilonuzu, boyun metre olarak karesine bölün. Çıkan sayı sizin vücut kitle endeksinizdir. Yani bir örnek verirsek: Kilonuz 60 ve 1.60 m boyundasınız. 60'ı 1.6x1.6'ya böleceksiniz. Çıkan sayı 23.4’tür. Bu rakam işte sizin vücut kitle endeksiniz. BMI ölçümünde 19-26 normal, 26-29.9 ağırlığı artmış, 29.9-34.9 şişman, 40 üstü ise tehlikeli şişmandır.
Vücut kitle endeksi ile beraber yağ oranınızı da bilmeniz gerekir. Yağ oranı yaşa ve vücut yapısına göre değişir. Vücuttaki yağ oranını bilmemiz gerçek kilo hedefimizi ortaya koymak açısından önemlidir.
Sağlıklı yaşam şartlarına uymak, yani dengeli ve bilinçli beslenmek, hareketli ve aktif yaşam sürmek, günde yarım saat kadar tempolu yürümek, küçük ağırlıklarla kas çalışmaları yapmak, pozitif ve sosyal yaşam tarzını benimsemek, stresten uzak durmak, gerektiğinde stresten koruyucu teknikleri öğrenmek lazımdır.
Bunlara çevreden gelen kötü şartlardan mümkün olduğunca kaçmak, yani sigara ve benzeri maddelerden uzak durmak, çevre kirliliğinden (egzoz gazından, gürültüye kadar çeşitli çevre kirlilikleri), radyasyon ve elektromanyetik dalgalardan uzak durmak ve güneşte yanmamaya, yani tıbbi ifade ile yanarak derimizi yaralamamaya dikkat etmeyi de eklemeliyiz.
Anti-aging tıpta amaç, insanı, 35 yaşında tutmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için kişinin yapabileceklerinin yanında doktorunuz uygun görürse ilaç takviyesi almak da önemlidir.  İlaç kullanımı akılcı olmalıdır. Örneğin anti aging tedavide hormon ilaçları da kullanılmaktadır. Ancak büyüme hormonu ya da cinsellik hormonlarında bir azalma belirlenirse, katiyen öncelikle bunları yerine koyalım diye bir şey düşünülmez. Egzersizler ya da beslenme yoluyla hormonları doğal yoldan artırmak mümkündür. Örneğin melatonin eksikliği varsa, haftada iki gün akşam yemeğini keserseniz melatonin seviyesi tekrar yükselir. Ya da büyüme hormonunda azalma varsa, belirli kasları çalıştırarak bunda artma sağlanabilir. Ayrıca kilo verildiği zaman da büyüme hormonunun arttığı tespit edilmiştir.
            Vücuda her nefeste alınan oksijenin yardımı ile yenileyen besinlerin yakılması ve hücreler tarafından kullanılması sırasında ''serbest radikaller'' olarak adlandırılan moleküller ortaya çıkıyor. Bunların taşıdıkları serbest elektronlar dokularınki ile birleşerek onlarda hasara sebep oluyorlar. Yaşlanmamızın en önemli sebeplerinden biri de bu. Sağlıklı kişilerde buna karşı çalışan antioksidan sistem; dokuları serbest radikallerin saldırısına karşı koruyarak zarar görmesini engelliyor. Serbest radikallerin antioksidanlardan fazla olmasına ise ‘oksidatif stress’ deniyor, Oksidatif stres ile damar sertliği, kanser, diyabet, katarakt, erkek kısırlığı gibi hastalıklar arasında bağlantılar bulunuyor. Anti-aging kliniklerinde yapılan testlerle antioksidan sistem kapasitesi ölçülebiliyor. Çeşitli vitamin, mineral ve besin desteği tedavileri ile antioksidan ihtiyacı karşılanabiliyor. Yaşlanmanın en önemli sebebi olan "serbest radikal" isimli düşmanlarla savaşta en güçlü silahımız antioksidanlar. Antioksidanlar, çeşitli vitamin, mineral ve eser elementlerde bulunuyor. A, E, C, vitaminleri, ko-enzim Q10, selenyum mangan, çinko gibi mineralleri bunlar arasında sayabiliriz.
            Cildi korumak da çok önemli… Cildi korumak içinse vitamin almak, güneşten korunmak ve düzenli olarak cilt bakımı yaptırmak gerekiyor. Cilt bakımında sizin her gün cildinizi temizleyerek uzaklaştıracağınız maddeler de temizleniyor. Güneşten korunmak için güneşe çıkarken en az 30 koruma faktörlü krem kullanmak lazım.
            Tüm bu uygulamalar doktor kontrolü ve önerisi olmadan yapılmamalıdır. Örneğin spor yapmak faydalı bir işlemken yaşa ve vücuda uygun seçilmediği zaman hem tehlikeli sonuçlar doğurabilir hem de fayda görüyorum zannedilerek kıymetli yılların ve paraların boşa harcanmasına sebep olabilir.
Daha öncede belirttiğimiz gibi Anti-aging tıpta amaç, insanı, 35 yaşında tutmaktır. Yalnız 35 yaşın ömür boyu korunması için, anti-aging bilincinin de ömür boyu korunması gerekiyor. Sadece bir süreliğine spor yapıp, sağlıklı beslenmek yetmiyor. Çok erken yaşlarda yediklerimize dikkat etmek, düzenli olarak bedeni çalıştırmak ve sağlıksız yaşam şartlarından uzak durmak yaşlanmayı geciktiriyor. Sonuç olarak doğanın ve zamanın acımasızlığına teslim olmak sizin elinizde… Sevgiyle kalın, genç kalın.
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum