Ülkemiz Bağcılığında Ve Şarap Üretiminde Gelişmeler

Bir Yudum Şarap Derneği Başkanı Dr. H. Tanju İpek, Türkiye'de bağcılığın tarihçesi ve şarap üretimindeki yeni gelişmeler hakkında bilgi verdi:

Ülkemiz Bağcılığında Ve Şarap Üretiminde Gelişmeler
24 Eylül 2020 - 09:37
"Bilim İnsanlarına göre asmanın kültüre alınışı, Doğu Anadolu, Gürcistan ve Ermenistan bölgelerinde
gerçekleşti. Daha sonra buralardan Anadolu’nun batısına, Orta Doğu ve Mısıra yayıldı. Yapılan
Arkeolojik çalışmalar 9000 yıl öncesinde Güneydoğu Anadolu’da kültüre alınmış asmaların varlığını
kanıtlamıştır.Şarap üretimi ile ilgili ilk bilgilerimiz ise M.Ö. 5400 yıllarında İran’ın Türkiye sınırına yakın
Hacı Firuz da bulunan şarap testilerine dayanmaktadır. Daha sonra Anadolu topraklarında varlık
gösteren, başta Hititler olmak üzere, birçok uygarlık bağcılık ve şarapçılıkla ilgili gelişmelerin önderi
olmuşlar, yöntemler geliştirmişler, kurallar koymuşlar, ekonomik ve sosyal düzenlemeler
yapmışlardır.

Eski uygarlıklardan başlayarak günümüze gelinceye kadar Anadolu, Ege ve Akdeniz toprakları Bağcılık
ve şarapçılığın önemli merkezleri olmayı sürdürmüş, Yunan uygarlıkları dönemindeki kolonileşme
çabaları ile Avrupa topraklarına taşınmıştır.

19.YY ın sonlarında başta Fransa olmak üzere Avrupa bağlarında görülen Filoksera salgını 20.Yüzyılın
başlarında Trakya dan başlayarak Anadolu bağlarına da ulaşmış, bağ alanlarının yok olmasına sebep
olmuştur.

Genç Türkiye Cumhuriyeti, her alanda olduğu gibi, ülkenin demografik ve ekonomik yapısı nedeniyle
tarım alanında da birçok Devrim gerçekleştirmeye başlamıştır. Bizzat Atatürk’ün yönlendirmesi ile
1930 da Tarımsal Araştırma Enstitüleri kurulmuştur.

Bu araştırma kuruluşlarından Tekirdağ ve Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüleri, Yüzyılın başında
tahrip olan bağları yeniden kurmak, bağ alanlarını geliştirmek, yeni üzüm çeşitlerini adapte etmek ve
en önemlisi bu toprakların binlerce yıldır yetiştirdiği kültür mirası çeşitleri ortaya çıkarmak üzere
görev almışlardır.

Aynı yıllarda yeniden yapılandırılan İnhisarlar İdaresi, 1941 Yılında Tekel Genel müdürlüğü adını
alarak 1983 yılına kadar diğer görevleri yanında şarapla birlikte alkollü içecekler üretmini
sürdürmüştür. Özel sektörün köklü kuruluşu, Kavaklıdere Bağcılık ve Şarapcılık işletmesi 1929 yılında
faaliyete geçmiştir. İzleyen yıllarda Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde yeni şarapçılık
işletmeleri kurulmaya devam etmiştir.

1987 yılında Tekel de başlayan yapısal değişiklikler 2001 yılında Tekel in Özelleştirme kapsamına
alınması ile sonuçlanmıştır. Aynı yıllar özel sektörün kaliteli şarap yapmak üzere bağ ve şarap üretim
tesisleri yatırımlarına başladığı yıllardır.

Tekelin Alkollü İçkiler Sanayi ve Ticaret A.Ş. Bölümü 27 Şubat 2004 de Nurol, Limak, Özaltın ve Tütsab
konsorsiyumuna satılmış ve Devlet alkollü içki üretiminden çekilmiştir.

Özel sektörün Bağcılık ve Şarapçılık yatırımlarını değerlendirdiğimizde, gerçekleştirilen yatırımların
Ağırlıklı Trakya olmak üzere Marmara Bölgesinde, Kıyı ve İç Ege bölgesinde ve İç Anadolu da olduğunu
görüyoruz.

Adı geçen bölgelerde çeşitli kapasitelerde, kendi bağlarını tesis eden ve sayısal ağırlığı şato tarzı
üretim yapan 40 ı aşkın kuruluş, bilimsel yöntemler ve çağdaş işletmelerle üretim faaliyetinde
bulunmaktadır. Ayrıca yatırım aşamasında olan yeni kuruluşlar da vardır.

Söz konusu işletmelerin yer seçiminden, çeşit seçimine, bağ tesisinden, üretim tesisine kadar
yatırımın ve üretimin her aşamasında yerli ve yabancı danışmanlardan destek aldıkları görülmektedir.
Kaliteli şarabın bağdan başlayarak üretilebileceği düşüncesi ile tesis edilen ve yönetilen bağlar, süreç
içinde, sektörün gelişmesine bağlı olarak tüm bölgelerde varlığını artıracaktır.

Bağlarımızda, tüm Dünyada bilinen ve kaliteli şaraplar veren çeşitler yanında, ülkenin kültür mirası
olarak değerlendirdiğimiz bilinen ve/veya unutulan özgün Anadolu üzümleri yetiştirilmekte ve kaliteli
şaraplar yapılmaktadır. Örneklemek gerekirse, artık Dünyanın tanıdığı Kalecik Karası, Öküzgözü,
Boğazkere gibi üzümlerimizle yapılan varyetel şaraplar ve kupajlar büyük beğeni topluyor.
Emir, Narince, Papaskarası, Karasakız (Kuntra), Son yıllarda çok öne çıkan Acıkara, Merzifon Karası,
Foça Karası ve daha birçok yerli çeşidimiz, şaraplarımızda öne çıkıyor. Ünlü şarap yazarlarının ilgisini
çekerek literatüre giriyor.

Öte yandan, ülkemizde üretilen şaraplar ünlü ve ciddi Uluslararası Yarışmalarda büyük başarılar
kazanıyor. Yalnızca 2017 yılında, önemli 9 Uluslararası yarışmada 32 kuruluşumuza ait 288 şarabımız
59 Altın, 165 Gümüş ve 134 Bronz madalya kazanmıştır.

Özetle belirtmek gerekirse, asmanın, üzümün bağcılık ürünleri ve şarabın doğduğu yer olan bu
topraklarda, özellikle son 30 yılda yapılan yatırımlar ile gelişen bu sektörü çok önemsiyoruz. Sektörün
gelişiminin; ülke tarımına, üreticisine, ekonomisine ve ihracatına katkı sağlayacağını biliyor ve
inanıyoruz, üstelik dış girdiye ihtiyaç duymadan ve istihdama katkıda bulunarak".

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum