Geleneksel İlikli kemik suyundan yeni nesil lezzetler

İşadamı Hüseyin Cengiz, Kemalpaşa ilçesindeki et tesisindeki kalan kemikleri değerlendirmek için bir arayışa girer. Yaptığı yurt dışı gezileri sırasında ilikli kemik suyu üzerine satış yapan iş yerlerini fark eden Cengiz, Türkiye'ye döndükten sonra kemikleri değerlendirmek için Ar-Ge çalışmalarına başlar. Türk Mutfak Kültüründe önemli bir yeri olan ilikli kemik suyunun sağlık faydalarından da yola çıkarak ekibiyle birlikte günümüz insanına çok özel ürünler geliştirir.

Geleneksel İlikli kemik suyundan yeni nesil lezzetler
24 Eylül 2020 - 15:54 - Güncelleme: 24 Eylül 2020 - 16:15
Atık kemikleri değerlendirerek elde ettiği ilikli kemik suyu ile katma değer
yaratırken, ZEL markalı çorbadan kahveye yeni nesil ürünlerle yepyeni bir pazar yaratır.

Doğal şifa kaynağı çorbalarla başladık.

İlikli kemik suyunun doğal bir şifa kaynağı olduğunu ve yüzyıllardır geleneksel bir lezzet olarak mutfaklarda yer aldığını belirtti. Kemiklerin değerlendirilmesi için yaptıkları Ar-Ge çalışması sonrası ilikli kemik suyunu üretip raflarda satışa çıktıklarını aktaran Cengiz, "Yaptığımız araştırma sonrasında ilikli kemik suyunun Türkiye'de raflarda olmadığını görünce "biz bunu üretebilir miyiz?" diye başladı proje. Ar Ge'ler yapıldı ve raflara çıktık.

Kısa bir sürede çok ciddi talep olunca ilikli kemik suyundan yeni ürünler çıkarmayı hedefledik ve bizim
geleneksel tatlarımız olan kelle paça, işkembe ve tarhana gibi organik ürünlerle raflara çıkmaya başladık. Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 15 bin noktada tüketiciyle buluşuyoruz. Ana hedefimiz sağlıklı, katkısız doğal ürünler sunmak." dedi. Ürünlerinde katkı maddesi bulunmadığını vurgulayan Hüseyin Cengiz, hem sağlık hem de lezzeti bir arada tüketicilere sunduklarını ifade ederek, market raflarına 4 ay gibi bir süre önce çıkmalarına rağmen tüketicilerden çok güzel geri dönüşler aldıklarını söyledi.

Günde 10 ton üretiliyor

Tesisi 10 milyon lira öz sermayeyle kurduklarını ve 50 kişiyi istihdam ettiklerini aktaran Cengiz, hijyene çok
önem verdiklerini, üretilen ürünlerin tesisteki laboratuvarda sürekli testlerden geçirildiğini belirtti. Cengiz, günde 10 tonluk üretim yaptıklarını anlatarak, kemiklerin çorbaya dönüştürülmesiyle ekonomiye yıllık 36 milyon liralık katma değer kazandırdıklarını vurguladı.

Atıl durumdaki kemik katma değere dönüştü

Hüseyin Cengiz, Türkiye'nin yanı sıra ürünlerini yurt dışındaki gıda fuarlarında tanıtma imkanı bulduklarını,
buralardan gelen geri dönüşlerin kendilerini heyecanlandırdığını dile getirdi. Cengiz, "İhracata yönelik
hedeflerimiz var, Dubai gıda fuarına katıldık, orada Körfez ülkeleri ve Ortadoğu'dan bir talep var, bunun dışında Türki Cumhuriyetlere numunelerimiz gitti, orayla da görüşmelerimizi yapıyoruz. Tahmin ediyorum kısa sürede ihracata başlamış olacağız. Böylece atıl durumdaki kemiği katma değere dönüştürmüş olacağız" diye konuştu.

Cengiz, kadınların iş dünyasında daha fazla yer almasıyla mutfakta geçirdikleri zamanın azaldığına dikkati
çekerek, "Biz ürünümüzü 10 saat kaynatıyoruz, artık hiçbir kadının 10 saat boyunca ürünü kaynatacak zamanı ve enerjisi yok. Biz tüketicileri o zahmetten kurtarıp kesinlikle katkı maddesi ve koruyucu içermeyen ürünlerle raflardayız. Ürün çeşitlendirilmesine de buradan başladık, geleneksel tatlarımız olan işkembe ve kelle paça ile devam ettik. Hem sağlıklı besin kaynağımız hem de evlerde yapması zahmetli. Biz evde yapılması zor olan ama sağlıklı doğal ürünler peşindeyiz." ifadelerini kullandı.

Çocukların severek içtikleri tarhana çorbasını ilikli kemik suyuyla birleştirerek ürettiklerini anlatan Cengiz, 4 ürünün de ısıtılarak servise hazır hale geldiğini, bu yönüyle tüketiciler tarafından çok beğenildiğini kaydetti. Cengiz, yüzyıllardır sofralarda olan ilikli kemik suyunu, faydaları nedeniyle doktorların önerdiğini ve dünyaca ünlü yıldızların da tükettiğini anlatarak, "Ortopedi uzmanları, kemik sağlığı, kemik hastalıkları, eklem hastalıkları için öneriyor.

İlikli kemik suyunun yapılışı Tesiste etlerinden ayrılan kaval kemikleri küçük parçalara kesiliyor, daha sonra pişirme salonundaki büyük kazanlara konan kemikler kaynamaya bırakılıyor. İçerisine az miktarlarda havuç, kuru soğan ve baharatlar ilave edilerek lezzetlendirilen ürün 10 saat kaynatıldıktan sonra dinlenmeye bırakılıyor. Üzerindeki ilik yağı alınarak filtreden geçirilen ilik suyu, kapalı sistem içerisinden dolum hattına aktarılıyor. Sterilize edilen kavanozlara dolumu gerçekleştirilen ürüne, üstünden alınan ilik yağı yeniden ısıtılarak eşit miktarda aktarılıyor ve kapakları kapatılıyor. 121 santigrat sıcaklık ve basınç altında sterilizasyon işlemine tabi tutulan kavanozlar mikroorganizmalardan arındırılıyor. Sterilizasyon yöntemi ve vakumlu kaplar sayesinde ürünün 1 yıl raf ömrüne sahip olması sağlanıyor.

Yeni nesil ürünler geliştirdik

Geleneksel ilikli kemik sulu çorbalarımızın dışında, günlük hayatta tüketilebilecek yeni nesil sağlıklı ürünler
geliştirmeye devam ettiklerini aktaran Cengiz, şeker yerine Stevia bitkisi kullanılarak elde edilen Zel Kolajen
İksiri soğuk içeceğini Ar-Ge çalışmasını tamamladıklarını ve satışa sunduklarını söyledi . Kolajenli Kahvelerin üretiminde de son noktaya gelindiğini belirtti.

ZEL Kolejenli İksir

Bazı insanlar özellikle kokusunun rahatsız ettiği gerekçesiyle bu harika içeceğe biraz mesafeli durmaktadırlar.

Biz tamamen geleneksel yöntemlerle katkı ve koruyucu kullanmaksızın ürettiğimiz kemik suyunu her insanın
rahatlıkla ve severek tüketebileceği bir hale getirmek istedik. İlikli kemik suyunu doğal limon ile buluşturduk.
İçine ferahlık vermesi için nane ve reyhan ekledik. Ürünümüzün fazla kalori içermemesi için de şeker yerine
doğal Stevia özü kullandık. Aynı zamanda 250 ml her bir şişede 5500 ppm kolajen bulunmaktadır. Bu miktar
yetişkin bir insanın günlük kolajen ihtiyacını karşılayacak seviyededir.

ZEL Kolajenli Kahveler

Günümüzde Kahve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gençlerden yaşlılara kadar hemen tüm yaş
gruplarının severek tükettiği bir içecek haline geldi. Biz de favori içeceklerimiz arasında yerin alan kahve ile
sağlığımızın vazgeçilmezi olan Kolajeni bir araya getirerek insanların kolajene ulaşmasını sağlamak istedik.
Yaptığımız Arge çalışmalarının sonucunda Kolajen ile kahveyi bir araya getirerek ZEL Kolajenli Türk Kahvesi, ZEL Kolajenli Dibek Kahvesi ve ZEL Kolajenli Filtre Kahve olarak kolajenli kahvelerimizi insanlarımızın beğenisine sunuyoruz. ZEL kolajenli kahvelerin içeriğinde %16 oranında sığır cinsi hayvanlardan elde edilmiş Kolajen Hidrolizat bulunmaktadır. Kolajenhidrolizat; insan vücudunun en iyi şekilde sindirebileceği hale getirilmiş kolajen türüdür. ZEL kahvelerin içinde bulunan kolajen kahvenin lezzetini, tadını ve kokusunu değiştirmez. Her bir fincan kahve ortalama 7 gr kahveden hazırlanmaktadır. 7 gr kahveden hazırlanan bir fincan ZEL kahvede ortalama 1,120 ppm Kolajen bulunmaktadır. Bu durumda günde 2 fincan ZEL kolajenli kahve tüketerek günlük Kolajen ihtiyacınızın büyük bir bölümünü karşılarsınız.
Sağlıklı Ürünlerimiz ZEL Food Mekanlarımızda ZEL markalı ürünlerin satıldığı satış noktalarını Bayraklı’da ve Ekonomi Üniversitesi içinde konumlandırdıklarını belirten Hüseyin Cengiz, hedeflerinin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yaygınlaşmak dedi. Cengiz, ilikli kemik suyu tüketimini artırarak, sağlıklı nesiller yaratmak en önemli misyonumuz diye vurguladı.

Kolajen Nedir?

Kolajen insan vücudunda en çok bulunan protein türüdür. Bu proteinin temel görevi dokulara destek sağlamak, doku ya da organların canlı ve esnek kalmasına yardımcı olmaktır. Kolajen, deri, bağ dokusu, tendon, eklem, tırnak, diş, saç ve kemikler olmak üzere birçok organın yapısını oluşturmaktadır. Kolajen, cilt bakımına önem veren bireyler için katkısı büyük olan protein olarak anılmaktadır.

Kolajenin Faydaları nelerdir?

* Eklem ve kemik sağlığının korunmasına yardımcı olur.
* Yaşlanma belirtilerini geciktirir, cilde esneklik ve sıkılık kazandırır
* Selülit oluşumunu geciktirir ve azaltır
* Sindirim sistemi sağlığını gözetir
* Tırnak, saç ve dişleri güçlendirir
* Karaciğer sağlığını korur
* Bağırsak hastalıklarının tedavisine destek olur
* Kalp sağlığını korur
* kas inşasına ve yağ yakımına öncülük eder. 
* Kornea sağlığını direk olarak etkiler ve göz sağlığını korur.
* Saç köklerinin güçlenmesine katkı sağlar, gür ve hacimli saçlara sahip olabilmenize aracılık eder.
*Yaşın ilerlemesine bağlı olarak vücudumuzdaki kıkırdağın zayıflaması, eklemlerde sertleşme ve
iltihaplanmalara yol açar. Kolajen, eklemlerdeki bu rahatsızlıkların tedavisine yardımcı olur.
*Kemikleri güçlendirerek, kemik sağlığına katkıda bulunur.

Kolajen ihtiyacımız

Vücudumuzun doğal Kolajen üretimi 20’li yaşlardan sonra her yıl ortalama yüzde 1-1.5 oranında azalır. Bu
durumda dışarıdan Kolajen alımı gerekmektedir. Modern çağın yeni beslenme tarzı, dışarıdan düzenli kolajen kazanımımızı önemli ölçüde azaltmıştır. Kolajen zengini sakatat ve kemikli etlerden eskisi kadar sık tüketmiyor olmamız, pişirme yöntemlerimizin değişmesi, düşük ısıda uzun süre suda kaynatılan hayvansal besinlerin yerini paket etlerin veya fastfood yiyeceklerin, kızartmaların, ızgaraların ya da benzerlerinin alması bedenimize giren kolajen miktarını ciddi ölçüde sınırladı.

Bu ve benzeri nedenlerden dolayı vücut sağlığımızı korumak, yaşlılık etkilerini geciktirmek için harici kolajen
alarak vücudumuza destek olmak neredeyse bir zorunluluk haline geldi. Sağlık ve beslenme uzmanları yetişkin bir insanın beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzındaki farklılıklara göre günlük olarak 2,500 ila 5,500 ppm Kolajen alması gerektiğini belirtmektedirler. Kolajen açısından zengin besinlerle beslenmek her insanın yeme alışkanlıklarına uymayabilir. İnsanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmek de çok kolay değildir.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum