Anne yemeklerinin adı: Sefertası Lokantası
Çiğdem Çelik’in sağlık sektöründen lezzete uzanan yolculuğu Lezzet hikayesini uzun zamandır merak ediyordum Çiğdem Çelik’in.Bayraklı’daki mekanını Kıbrıs Şehitleri Caddesine taşıdığını öğrenince ziyaret ettim. Çok sevdiğim Sefertası adını mekanına isim olarak seçmesi beni ayrıca çekti. Çiğdem Çelik, belinde önlüğü, başında bonesi, yüzünde sıcacık gülümsemesi ile karşıladı beni. Mis gibi anne yemekleri kokan Sefertası Lokantası’nda kah hüzünlenerek kah gülerek doyumsuz bir sohbete başladık
08 Temmuz 2020 - 13:35
Çiğdem Çelik’i sizi tanıyabilir miyiz?
Sağlık sektöründe geçen 12 yıllık bir iş hayatım oldu. Ardından resmi bir kurumun yemekhanesini
6 yıl boyunca işlettim. Toplu yemek işi beni çok yormuştu. Kendime ait küçük bir yer açmak istedim.
Sefertası Lokantası’nı 2011 yılında Bayraklı’da açtım. Müşterilerimin büyük bir çoğunluğu hakimler ve avukatlardı. Sürekli gezen ve istedikleri gibi bir yer bulamayıp, Sefertası’nın daimi müşterisi olan hakim grubum vardı. Bayraklı Belediyesinin yaptığı bir çalışmada 22 mekan arasında hijyen konusunda birinci seçildik. 7 yıl boyunca Bayraklı’da kaldıktan sonra Sefertası Lokantası’nı Kıbrıs Şehitleri caddesine taşıdım.
Mutfak sevginiz nereden geliyor?
Ben Azeri kökenliyim. Bizim oralarda cenazelerde 40 gün yemek pişermiş. Annem cenazelerde ve düğün törenlerinde aşçılık yapardı. Yemekleri çok beğenilirdi. Ben de mutfağı çok seviyorum. Elimin lezzetli olduğu söylenir. Bu özelliğimi annemden aldığımı düşünüyorum. Evin en küçüğü benim. Yaptığım bütün yemekler iştahla yeniyor. Hiç eleştiri almıyorum.
Sefertası Lokantası’nın mutfağının özelliği nedir?
Açık mutfak kullanıyorum. Bu benim için çok önemli. Müşterilerim yemeğin hangi koşullarda piştiğini rahatlıkla görebiliyor. Hijyen ve lezzette olmazsa olmazım. Geleneksel, anne yemekleri pişiriyorum.
Haftada bir gün muhakkak Azeri yemeklerinden biri oluyor. Safranı çok kullanıyorum. İran’dan getirtiyorum. Pahalı ama çok sağlıklı bir baharattır. Özellikle pilavlara, pırasaya ve Azeri köftesine safran katıyorum. Ödüllü çok özel çorbalarım var. Laz çorbam ve mantar çorbam Lokantacılar Federasyonu tarafından birincilikle ödüllendirildi. Mevsiminde sebzeleri kullandığım, katkısız, zeytinyağlı sağlıklı bir mutfağım var.
“Anadolu Dükkanı” ile üreten kadınlara destek olacak
Çiğdem Çelik, üretici kadınlara destek olmak amacıyla, cumartesi günü kapalı olan dükkanını açıp, Anadolu Dükkanı ile hizmet verecek. Doğal yöntemlerle üretilen geleneksel ürünleri yaşatmak misyonu ile de yola çıkan Çiğdem Hanım, “Üretmeden tüketmeyen bir insanım. Benim için para kazanmaktan daha önemli olan, insanların buradan evlerine para götürmeleri”dedi.
İhtiyaç sahibi kadınların, haftanın belli günleri gelip, lokantada çalışabileceklerini vurgulayan Çelik, Sefertası Lokantası’nın kapısının herkese açık olduğunu belirtti.
Sağlık sektöründe geçen 12 yıllık bir iş hayatım oldu. Ardından resmi bir kurumun yemekhanesini
6 yıl boyunca işlettim. Toplu yemek işi beni çok yormuştu. Kendime ait küçük bir yer açmak istedim.
Sefertası Lokantası’nı 2011 yılında Bayraklı’da açtım. Müşterilerimin büyük bir çoğunluğu hakimler ve avukatlardı. Sürekli gezen ve istedikleri gibi bir yer bulamayıp, Sefertası’nın daimi müşterisi olan hakim grubum vardı. Bayraklı Belediyesinin yaptığı bir çalışmada 22 mekan arasında hijyen konusunda birinci seçildik. 7 yıl boyunca Bayraklı’da kaldıktan sonra Sefertası Lokantası’nı Kıbrıs Şehitleri caddesine taşıdım.
Mutfak sevginiz nereden geliyor?
Ben Azeri kökenliyim. Bizim oralarda cenazelerde 40 gün yemek pişermiş. Annem cenazelerde ve düğün törenlerinde aşçılık yapardı. Yemekleri çok beğenilirdi. Ben de mutfağı çok seviyorum. Elimin lezzetli olduğu söylenir. Bu özelliğimi annemden aldığımı düşünüyorum. Evin en küçüğü benim. Yaptığım bütün yemekler iştahla yeniyor. Hiç eleştiri almıyorum.
Sefertası Lokantası’nın mutfağının özelliği nedir?
Açık mutfak kullanıyorum. Bu benim için çok önemli. Müşterilerim yemeğin hangi koşullarda piştiğini rahatlıkla görebiliyor. Hijyen ve lezzette olmazsa olmazım. Geleneksel, anne yemekleri pişiriyorum.
Haftada bir gün muhakkak Azeri yemeklerinden biri oluyor. Safranı çok kullanıyorum. İran’dan getirtiyorum. Pahalı ama çok sağlıklı bir baharattır. Özellikle pilavlara, pırasaya ve Azeri köftesine safran katıyorum. Ödüllü çok özel çorbalarım var. Laz çorbam ve mantar çorbam Lokantacılar Federasyonu tarafından birincilikle ödüllendirildi. Mevsiminde sebzeleri kullandığım, katkısız, zeytinyağlı sağlıklı bir mutfağım var.
“Anadolu Dükkanı” ile üreten kadınlara destek olacak
Çiğdem Çelik, üretici kadınlara destek olmak amacıyla, cumartesi günü kapalı olan dükkanını açıp, Anadolu Dükkanı ile hizmet verecek. Doğal yöntemlerle üretilen geleneksel ürünleri yaşatmak misyonu ile de yola çıkan Çiğdem Hanım, “Üretmeden tüketmeyen bir insanım. Benim için para kazanmaktan daha önemli olan, insanların buradan evlerine para götürmeleri”dedi.
İhtiyaç sahibi kadınların, haftanın belli günleri gelip, lokantada çalışabileceklerini vurgulayan Çelik, Sefertası Lokantası’nın kapısının herkese açık olduğunu belirtti.
FACEBOOK YORUMLAR